Bir annenin yardım feryadı

İstanbul'da doğumundan bu yana hastalığına teşhis konulamayan 8,5 aylık Ozan bebeğin annesi Medine Akkaya, solunum cihazına bağlı olarak hayata tutunmaya çalışan minik oğlu için yardım bekliyor.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 06 Ekim 2012 12:13, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İstanbul'da doğumundan bu yana hastalığına teşhis konulamayan 8,5 aylık Ozan bebeğin annesi Medine Akkaya, solunum cihazına bağlı olarak hayata tutunmaya çalışan minik oğlu için yardım bekliyor.

25 yıllık evli Medine-Hıdır Akkaya çifti, geçtiğimiz Ocak ayında doğan ikinci çocuklarına Yiğit Ozan adını verdi. Minik Ozan'ın ağlamadığını fark eden anne Medine Akkaya, bebeğini doğum yaptığı özel hastaneye götürdüğünde kendisine her şeyin normal olduğu belirtildi. Ancak minik Ozan'ın reflekslerinin zayıflığı ve ağlamamaya devam etmesi üzerine anne başka bir hastaneye gitmeye karar verdi. Burada aileye Ozan'ın sabaha çıkamayacağı, hastane mikrobu yüzünden bitkin düştüğü için yoğun bakımda tedavi altına alınması gerektiği söylenerek, Bebek hastaneye yatırıldı. Ozan Bebek 16 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra "Durumu daha iyi" denilerek ailesine teslim edildi. Ancak Ozan bebeğin durumunda hiçbir değişiklik olmadığını ve solunum sıkıntısı da çekmeye başladığını fark eden Medine-Hıdır çifti, bu kez bebeklerini Marmara Üniversitesi Hastanesi'ne götürdü. Burada solunum cihazına bağlı olarak 2,5 ay yatan Ozan Bebek, yine "Her şey normal" denilerek evine gönderildi. Anne Medine Akkaya, bebeğini daha sonra başka hastanelere götürdü. Birçok test ve tahlile rağmen teşhis konulamayan Ozan Bebek, beşiğinde solunum cihazına bağlı olarak yaşama tutunmaya çalışıyor. Annesi Medine Akkaya ise minik bebeği için yardım bekliyor.

Bebeğinin doğumundan bu yana sıkıntılı günler geçirdiklerini anlatan Medine Akaya, "Sürekli hastanelere taşınıyoruz. Sürekli tahliller yapılıyor. Doktorlar 'Bulduk, budur' diyorlar, ancak yapılan tüm tahliller temiz çıkıyor ama çocuğum bana cevap vermiyor. Beni görmüyor, beni duymuyor, ağlamıyor. Üst kat komşumun çocuğu ağladığında ben de oturup ağlıyorum; benim çocuğum ağlayamadığı için. O kadar çaresizim ki 8,5 ayı sadece ağlayarak geçirdim. Artık ağlamak istemiyorum" dedi.

Gözyaşları içerisinde minik Ozan'ın hastalığı için teşhis konamadığını ifade eden Akaya, "Bütün refleksleri zayıf. Görmüyor, tam olarak duymuyor, çok zor besleniyor, hep uyuyor. Sonuçta saksıdaki çiçekten farklı değil benim oğlum. Birçok hastaneye gittik. Birçok tahliller yaptılar ama 'Ozan'ın sıkıntısı şudur' diyemiyorlar. Ben 'Ozan'ın geleceği var mı? Yoksa gidecek mi? Nedir?' diye soruyorum, aldığım cevap 'Şuanda tanısı yok annesi. Bir şey diyemeyiz annesi' ve kapılar kapanıyor. Beni çok muhatap da almıyorlar. Ağlasam da, bağırsam da beni görmüyorlar. İnsana öyle bir muamele yapılıyor ki her yerde, üstündeki monta göre, konuşma tarzına göre. 2,5 ay Marmara Hastanesi'nde yattık, çok da insan muamelesi görmedim, çok muhatap alınmadım" diye konuştu.

Tahliller için bebeğinden 8 tüp kan alındığını belirten Akkaya, "Sonra temiz çıkıyor. 'Temiz çıkacağını biliyorduk zaten' deyip kenara koyuyorlar. Çocuğum boğazında solunum cihazı ile yatıyor. O olmadan yaşayamayacağını söylüyorlar. Şuanda kendi nefesi yüzde 2. Makinede yüzde 35 soluyor. Üzerine ne koyabilirse artık. 8,5 ayda sadece boyu ve kilosu arttı. Bunun dışında hiçbir gelişme olmadı" şeklinde konuştu.

Çok çaresiz olduğunu dile getiren Akaya, "Bütün tahlilleri temiz çıkıyorsa elbet bir çaresi vardır diye düşünüyorum ama ben bulamıyorum, ben ulaşamıyorum. Onun için yardım istiyorum. Şuana kadar Türkiye'de böyle bir vaka görmemişler. Ben diyorum ki 'Çocuğumu iyileştirecek bir doktor mutlaka bir yerlerde vardır' ve yalvarıyorum ne olur onu iyileştirin. İyileşmiyorsa da 'Hastalığı şu, götür evinde öl ya da bu şekilde yaşa' desinler. Bana bir şey desinler. Ben her gün ölüyorum. Her sabah bir kabus. Her sabah uyanıyorum ve bunu kabul edemiyorum. Ona bakıyorum ve belli bir saate kadar hiçbir şey yapamadan ağlıyorum. Mecburen gün içine karışıyorum ve akşam oluyor. Her gün aynı kabusu yaşıyorum. 8,5 ay oldu ve hiçbir şey yapamıyorum, elim kolum bağlı. Yardım istiyorum, yardım dileniyorum. Ben ne varsa, ne yapabiliyorsam yaparım ama biri de bana bir şey desin, bana yardım etsin. Ben tükendim ama ölmek de istemiyorum. Onunla birlikte yaşamak istiyorum. Kim varsa, ne kadar yalvarmam gerekiyorsa yalvarayım ya da nereye gitmem gerekiyorsa, yardım istiyorum. O kadar çaresizim ki, o kadar yardıma muhtacım ki. Ben kimseden para, pul, ev istemiyorum. Sadece oğluma yardım. Bunun da varsa bir karşılığı ne gerekiyorsa yaparım" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber